Shortlings

The Sting Filminin Konusu Ne?

EN - FR - TR - RU - ES - DE - PT - JP - KR - AR
EN - FR - TR - RU - ES - DE - PT - JP - KR - AR

Hayal edin: Sigara dumanının gölgelerle dolu odalarda hafifçe dolaştığı ve viski bardaklarının şıkırdatıldığı bir atmosfer. İşte bu, 'The Sting' (Dolandırıcılar) filminin atmosferi; kendi başına bir kurnaz hile kadar zeki olan ve cazibeli başkahramanları tarafından sergilenen oyunlarıyla ünlü bir film. George Roy Hill'in yönettiği bu 1973 yapımı sinema incisi, profesyonel dolandırıcılar Johnny Hooker (Robert Redford tarafından canlandırılan) ve Henry Gondorff'un (Paul Newman tarafından canlandırılan) Doyle Lonnegan (Robert Shaw tarafından canlandırılan) adındaki bir mafya babasına karşı nihai dolandırıcılığı gerçekleştirme görevine atıldıkları hikayeyi anlatıyor. Film, 1930'ların Chicago'sunda, cazın sıcak, risklerin yüksek ve güvenin dürüst bir adam kadar nadir olduğu bir arka planda, aldatmanın hoş bir dansı.

'Dolandırıcılar'ın anlatısı, ardı ardına gelen sürprizlerle ustalıkla katmanlandırılmış, iç içe geçmiş bir dolandırıcılık hikayesi. Hooker ve Gondorff, Lonnegan'ı tuzağa düşürmek için sahte bir bahis salonu ve renkli yardımcılardan oluşan bir senaryo hazırlar. Ancak senaryonun anlamı, yüzeydeki olay örgüsünün ötesine geçerek, hırsızlar dünyasında bile bir tür hırsızlar arası onurun—bir dolandırıcılıkta kimin veren veya alan tarafında olacağını belirleyen sessiz bir kodun—olduğu fikrine dokunuyor.

Film, dostluk, sadakat ve intikam temalarını ustaca keşfediyor. Hooker, Lonnegan'ın adamları tarafından öldürülen ortağının intikamını almak isteğiyle hareket ediyor. Gondorff ise lütfen dışında kaldıktan sonra dolandırıcılık oyununa geri döner. İkili arasındaki dostluk, karmaşık dolandırıcılık planlarının temelini oluşturur ve her büyük dolandırıcılığın—ve belki de bu filmin—merkezinde sarsılmaz bir dayanışma hikayesi olduğunu gösterir.

'Dolandırıcılar'ın tematik çekirdeği, illüzyon ile gerçeklik arasındaki keşfinde özetleniyor. Film kendisi, izleyicinin algısının bir dolandırıcılıktaki hedefin bakış açısı kadar kontrol edilebilir olduğunu kanıtlayan bu temanın bir meta yansıması olarak işlev görüyor. Bu, sadece Lonnegan'ı kandırmakla ilgili değil; aynı zamanda film yapımcılarının izleyiciyi onunla birlikte her açığa çıkan sürprizle yönlendirdiği, büyük bir sinematik illüzyonun bir başka hüneri.

Stil açısından film, Art Deco setleri, şık kostüm tasarımları ve Scott Joplin'in ragtime müziği, özellikle 'The Entertainer', sahneleri tutarlı bir dönem parçasına dikişle birleştiren Hollywood'un altın çağına nostaljik bir selam. Filmin estetik tercihleri sadece bir dönemi yeniden yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda hikayeye hizmet ediyor, illüzyonu güçlendiriyor ve izleyiciyi dolandırıcıların dünyasına tamamen daldırıyor.

Özünde, 'Dolandırıcılar', geçmişin film yapımı büyüsünü ve anlatı karmaşıklığını yakalıyor. Sadakat, intikam ve aldatma iplikleriyle dokunan hikaye bir hikaye takım elbise gibi, zamana meydan okuyan bir mirasla, bu film sadece etkileyici bir eğlence parçası değil, aynı zamanda hikaye anlatımının nihai bir dolandırıcılık olduğuna dair bir tanıklık. İzleyicinin ifşaatın heyecanı için kendilerini kandırmaya istekli olduğu yer. İşte burada Hooker, Gondorff ve mükemmel dolandırıcılıklarına: onların hilesi asla cazibesini ve zeki ısırığını kaybetmesin.


Trending NOW