Shortlings

The Great Dictator Filminin Konusu Ne?

EN - FR - TR - RU - ES - DE - PT - JP - KR - AR
EN - FR - TR - RU - ES - DE - PT - JP - KR - AR

Kuşkusuz, bir porsiyon patlamış mısır kapın ve Charlie Chaplin'in hiciv dolu başyapıtı "Büyük Diktatör" üzerine bir sohbete dalalım. Bu film, yaratıldığı dönemin ruhunu derinden iletiyor ve despotizm, baskı ve yenilmez insan ruhu üzerine yaptığı incelemelerle kalıcı bir önem taşıyor.

"Büyük Diktatör", Tomania adında kurgusal bir ülkenin otoriter lideri Adenoid Hynkel'in (yine Chaplin tarafından canlandırılıyor) yükselişi sırasında gelişiyor. Chaplin'in Hynkel'i, açıkça Adolf Hitler'i andıran belirli tarihi bir figüre gönderme yapıyor. Bu anlatıya entegre edilmiş bir başka hikaye ise, savaş yaralanması sonucu hafızasını kaybetmiş mütevazı bir Yahudi berberin (yine Chaplin'in çift rolü) hikayesi. Ghetto içindeki berber dükkanına döndüğünde, rejimin anti-Semitik politikalarından habersiz bir şekilde, topluluğunun karşılaştığı sorunlara bürünüyor.

Anlatı, berberin deneyimleri ve Hynkel'in despotça aptallıklarının karmaşık bir dokumasını örüyor. Paralel yaşamlar arasında değişen sahneler, sadece komik bir rahatlama sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sıradan insanlık ile kontrolsüz otoriter güç arasında derin bir tezat sunuyor. Chaplin'in Hynkel tasviri, diktatörlük otoritesinin gülünçlüğünü vurgulayan bir sanatsal karikatür, ancak tehditkar varlığını da kabul ediyor.

Filmin özellikle dokunaklı bir yönü, ezilenler arasındaki dayanışma ve kararlılık tasviridir. Ghetto sakinlerinin mücadelelerinde isyan ve umut dolu bir duygu yayılıyor. Berber, Hynkel ile çelişen sempatik bir komutan olan Schultz ile ittifak kurduğunda, yoğunlaşan milliyetçi coşku arasında çarpıcı bir tezat oluşturuyor. Chaplin, anlatıya slapstick, yanlış kimlik oyunları ve unutulmaz küre dansı ile mizah enjekte ediyor, bir despotun şişkin egosunu ve büyük planlarının kırılganlığını alaycı bir şekilde eleştiriyor.

Gerçekten de, film, tematik derinliğin somut bir kaynağı. Körlük derecesindeki milliyetçiliği keskin bir şekilde eleştiriyor ve hicivli bir bakış açısıyla faşizmin yükselişini inceliyor. Dahası, Chaplin kimlik ve ikilik temalarına derinlemesine dalıyor - berber ile diktatör arasındaki karışıklık, berber tarafından yapıldığına inanılan ancak Hynkel tarafından yapıldığı sanılan bir konuşma ile sonuçlanan sayısız maceraya yol açıyor. Bu an, komedi çerçevesini aşarak, empati, hoşgörü ve demokratik değerler için ateşli bir çağrıda bulunuyor, hicivden şefkat ve nefret ile baskı fırtınası içinde iyi niyet olasılığına dair etkileyici bir yorum sunuyor.

"Büyük Diktatör", sinemada tartışmasız bir başarı olarak duruyor. İnsan doğasının uç noktalarını ortaya çıkaran hicivsel bir anlatı sunuyor, bunu yaparken kahkaha ve ara sıra iç gözlem uyandırıyor. Chaplin'in filmde yazar, yönetmen ve yıldız olarak çok yönlü rolü, dünya felaketin eşiğindeyken faşizmi bu kadar açık bir şekilde kınamak için olağanüstü bir cesaret gösterdi. Bu film, ortamını aşan bir eser; tarihi bir hazine, otokrasiye karşı sanatsal bir meydan okumanın cesur bir beyanı ve dirençli insan ruhunun tutkulu bir kutlaması, günümüz seyircileriyle hala yankılanıyor.


Trending NOW