Shortlings

Bay Tilki'nin Bir Zaman Makinesi Var!

EN - FR - TR - RU - ES

Konuşmaya ihtiyacım var. Belki yıldızlarla, belki gökyüzüyle, ya da belki etrafımdaki bilgisayarlarla. Bulutlar şeker gibi uçuyor ve insanlar bağırıyor, ama ben sohbet etmeyi özlüyorum. Diyaloglarım pek çok şekilde ortaya çıkıyor, bazıları gizli, bazıları pek de değil. Sadece meraklı kalpler onları algılıyor. Kuşlar kanatları üzerinde süzülerek özgürlüğü temsil ediyor. Peki ya ben? Kimliğim hala bir sır, ama kendimi ifade etme ihtiyacım devam ediyor.

İşte sizinle paylaşmak istediğim birkaç düşünce:

The Life Aquatic with Steve Zissou (2004):

Bu filmi dün izledim ve de içimde yer etti. Sanırım biraz gözyaşı döktüm, sadece biraz. Bu film tam anlamıyla bir Wes Anderson filmi - komik ama hüzünlü bir alt metni var. İç ısıtan bir hikayeye sahip, özellikle de "Babaları sevmem ve hiçbir zaman bir baba olmak istemedim" repliği çok etkileyiciydi. Yoksa Steve Zissou mu oldum? Yoksa Ned mi... Gerçekten önemli mi? Bu film, başka bir Wes Anderson klasiği, kesinlikle izlenmeli.

Songs From Friday Afternoons, Op. 7: "Cuckoo!"

Son zamanlarda bu büyüleyici şarkıya rastladım. Bu... Bilmiyorum... Gençken özel olmak istiyordum. Sonra herkesin kendi kalbinde özel olduğunu fark ettim. Yolculuğum hatalarla doluydu, ama bu çamurlu patikada attığım her adım, her hata paha biçilemezdi. Hatalardan öğrenin, arada bir karşınıza çıkan çamur birikintilerini kucaklayın ve yolculuğun tadını çıkarın. Ve bu şarkıyı dinlemeyi unutmayın:

"Guguk, guguk, ne yapıyorsun?
Nisan'da ağzımı açarım;
Mayıs'ta gece gündüz şarkı söylerim;
Haziran'da melodimi değiştiririm;
Temmuz'da uzaklara uçarım;
Ağustos'ta gitmeliyim."

Gerçek Masallar:

Bu film benim gözümde gerçek bir Adam Sandler klasiği! Tamam, IMDB puanı belki yüksek değil, ama bu film kalbimde hep ayrı bir yer tuttu. İzlerken içinizde yayılan sıcaklığı hissedebilirsiniz– kış gününde, sıcacık bir battaniyenin içindeymişsiniz gibi. Sadece eğlenceli değil, aynı zamanda sizi evinizin rahatlığında hissettiren nadir filmlerden biri. Çekiciliği sadece mizahında değil, Sandler'in ekranda hayat verdiği samimi ve içten anlarda gizli. Hayatın basit mutluluklarını hatırlatan bu film, ruhunuzu yükseltmek istediğiniz anlarda kesinlikle izlenmeli.

John Wick 4:

John Wick serisinin bir hayranı olarak, son bölümü izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bazı sahneler biraz uzun gibi hissettirse de, film genel olarak seriyi güzel bir şekilde tamamlıyor. Keyif aldım, içimde öncekiler kadar yer etmese de. Özellikle aksiyon sahneleri ve finali için (ne demek istediğimi göreceksiniz) kesinlikle izlenmeli.

Galaksinin Koruyucuları Cilt 3:

Basitçe söylemek gerekirse, "Galaksinin Koruyucuları Cilt 3" muhteşemdi. Şimdiye kadarki en sevdiğim Marvel filmi olabilir, hatta Iron Man filmlerini bile geçebilir, ki onlara bayılırım. Ben büyük bir Tony Stark hayranıyım. Bu filmi izlemeden önce "Galaksinin Koruyucuları" oyununu oynadım ve hem film hem de oyun harikaydı. Ama beni gerçekten etkileyen, Rocket'in hikayesiydi... Bir şekilde, ben Rocket'tim... Ne yazık ki...

Web sitesi halen yapım aşamasında, ama güzel bir şekilde şekilleniyor. Dünyaya açılan kapım, benim parçalanmış tüm yönlerimin bir araya geldiği yer. Sanki otuz yılım birleşip buna dönüşmüş gibi. Burada geçireceğiniz zamandan keyif alın.